Efes, Batı Anadolu’nun Ege sahilinde bulunan bir yarımada üzerine kurulmuş bir liman kentidir. Günümüzde milyonlarca dünya gezgini Efes’i ziyaret ederek binlerce yıl öncesinin yaşam izlerini görmektedir. Efes’in büyük bir kısmı hala toprak altında bulunmaktadır, ancak arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılan kent etkileyici bir şekilde restore edilmiştir. Efes araştırmaları ve kazıları, Türkiye’deki müzelerde ve dünyanın diğer önemli müzelerinde sergilenen eserlerle devam etmektedir.
Efes’in çevresindeki kazı alanlarında yapılan çalışmalar, geçmişi M.Ö. 8200’lere kadar götüren yeni bulgular ortaya çıkarmıştır. Hititler Dönemi’nde Arzawa Ülkesi içindeki Apasas’ın Ayasuluk Tepesi’nde yerleşim olduğu düşünülmektedir. Efes’i tam olarak keşfedebilmek için meraklı gezginlerin daha fazla zaman ayırması gerekmektedir, çünkü on bin yıllık bir geçmişe sahip olan Efes’in izlerini takip etmek birkaç günü aşabilir.
Efes’teki arkeolojik alanlarda, Selçuk ilçesindeki Ayasuluk Tepesi’nde bulunan Kale, St. Jean Kilisesi ve Selçuklu Beyliği dönemine ait İsa Bey Camisi gibi yapılar, Neolitik dönemden Roma’ya, Doğu Roma (Bizans) ve Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan dönemlerden kalmış yapılar ya da buluntularla birlikte Efes’in geçmişine dair izler sunmaktadır.
Günümüzde Efes Limanı artık kullanılmamaktadır ve kent limanı bataklık halindedir. Ege Denizi de kenti terk etmiş ve 9 kilometre açığa çekilmiştir. Ancak bu duruma rağmen milyonlarca gezgin, yeniden restore edilen Efes’i görmek için yollara düşmektedir.
Özet olarak, Efes Antik Kenti Batı Anadolu’nun önemli bir turistik destinasyonudur. Binlerce yıl öncesinin yaşam izlerini görmek ve arkeolojik eserleri keşfetmek için milyonlarca ziyaretçi Efes’i ziyaret etmektedir.