Çakır Ağa Konağı

Çakır Ağa Konağı, geçmişi Aydınoğulları Beyliği’ne dayanan köklü bir aileye mensup Şerif Ali Ağa tarafından, 19. yüzyılda inşa ettirilmiştir. Dönemin önde gelen deri işleyicilerinden olan Şerif Ali Ağa, ticari faaliyetleri için çıktığı seyahatlerde özellikle İstanbul ve İzmir’in görkemli yapılarından etkilenmiş, bu iki şehrin mimari özelliklerini ve zarafetini kendi konağında bir araya getirmiştir. Yapı, Türk sivil mimarisinin nadir örneklerinden biri olarak görülmektedir.

Hem dış mimarisi hem de iç süslemeleriyle dikkat çekici olan konak, üç katlı inşa edilmiştir. Ana girişin yanında, konağa gelen misafirleri karşılayan çalışanlar için bir mekân bulunmaktadır. Güney kısmında görevli odaları, kuzey tarafında ise ahır yer almaktadır. Konağın geniş avlusu da misafirlerin ağırlandığı ve aile bireylerinin bir araya gelip sohbet ettiği sosyal bir alan olarak kullanılmıştır.

Konağın dış cephesi, zarif ahşap işlemelerle süslenmiştir. Özellikle üst kattaki pencereler ve cumbalar, detaylı ahşap süslemeleriyle dikkat çekmektedir. İç mekânlarda, incelikli bir sanat ve zanaat işçiliğinin izlerini görmek mümkündür. Duvarları çeşitli süslemelerle bezenmiş geniş salonlar, büyük aile toplantıları ve misafir ağırlamaları için kullanılmıştır.

Şerif Ali Ağa, konağın her detayına özen göstermiştir. Özellikle üst katta, kış mevsiminde kullanılan ana odanın duvarına düşsel bir İstanbul kenti betimlenmiştir. Bu betimlemenin düşsel olduğu, İstanbul’da yer alan bazı önemli yapıların eksikliğinden anlaşılmaktadır. Yaz mevsiminde kullanılan ana odanın duvarında ise daha gerçekçi bir İzmir kenti resmedilmiştir, bu da resme adeta görsel arşiv niteliği kazandırmıştır.

Müşerref Tuncer* kendisiyle yapılan bir görüşmede, Şerif Ali Ağa’nın konakta iki oğlu ve gelinleriyle birlikte yaşadığını, konağın çevresindeki evlerde ise akrabalarının oturduğunu belirtmiştir (Ekşi, 2022, s.56). Ayrıca Şerif Ali Ağa’nın, kızı Hamide Hanım evlendiğinde, konağın arsasına kızı için ayrı bir ev inşa ettirdiğini söyleyen Müşerref Hanım, kendi dönemine kadar varlığını sürdüren bu evde çocukluğunun geçtiğini anlatmıştır. Bu bilgiler ışığında, Çakır Ağa Konağı sadece bir yapı olarak var olmamış, aynı zamanda bu geniş aileyi bir arada tutan, onların yaşamlarına ve anılarına tanıklık eden önemli bir mekân olmuştur.

Birgi’nin kalbinde yer alan Çakır Ağa Konağı, geçmişten günümüze bir köprü gibi uzanan, Türk sivil mimarisinin özgün bir örneği olan ve 19. yüzyıl Türk geleneğindeki yaşam tarzını ve kültürünü yansıtan bir yapı olarak önemini hâlâ korumaktadır.

*Şerif Ali Ağa’nın Kızı Hamide Hanım’ın torunu Şerife Hanım’ın soyunda gelen torunu.