İzmir Saat Kulesi

İzmir dendiği zaman ilk akla gelenler arasında daima Saat Kulesi vardır. 19. yüzyılda kentin modern yönetim merkezi olarak şekillenen Konak Meydanı, Saat Kulesi’nin inşa edilmesiyle birlikte adeta tamamlanmıştır.

Modernleşme, zaman yönetimi ile yakından ilişkilidir. Sanayileşmenin yol açtığı gelişmeler, geleneksel toplumların zaman telakkilerinde olmayan bir zaman yönetimini gerekli kılmıştır. Kuşluk vakti, ikindi vakti, ilk cemre, son cemre, zemheri gibi muğlak ölçülerle kavradığımız zamanının yerini, salise, saniye, dakika ve saatlerden oluşan yeni bir zaman kavrayışı almıştır. Modernleşme bu yönüyle aslında yeni bir zamana geçiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü isimli romanı, bu geçişi muhteşem bir edebî dille anlatır. Saat kuleleri de esasen geleneksel toplumdan modern topluma geçişi simgeleyen yeni zaman telakkisinin şehirlerdeki temsilcileridir.

Osmanlı Devleti’nde saat kulelerinin yaygınlık kazanması, 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başlarında gerçekleşmiştir. II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yılı şerefine ülke genelinde milli bayram ilan edilmiş ve yayımlanan bir ferman ile ülkenin birçok şehrinde saat kuleleri inşa edilmesi yönünde valiliklere talimat verilmiştir. Dönemin İzmir valisi, bir dönem sadrazamlık makamında da bulunmuş olan Kıbrıslı Kamil Paşa’dır. Kamil Paşa tarafından saat kulesinin yapım işleri için bir komisyon kurulmuş ve mimar olarak da dönemin önde gelen levanten mimarlarından Raymond Charles Pere görevlendirilmiştir.

Oryantalist mimarinin İzmir’deki en önemli örneği olan Saat Kulesi, mermerden sekizgen bir platform üzerinde yükselmektedir. Dört katlı ve 25 metre uzunluğunda olan kulenin sekizgen platformunun her bir köşesinde baldaken tarzda inşa edilmiş dört adet su yapısı bulunmaktadır. Bu yapının alt kısmına dikdörtgen şeklinde bir havuz yerleştirilmiştir. Bunun içindir ki yapıldığı dönemde halk tarafından havuzlu anıt olarak anılmıştır.

Saat Kulesi’nin maliyetinin yarısından fazlası halktan toplanan bağışlarla karşılanmıştır. Yapımı bir yılda tamamlanmış ve 1901 yılında açılışı yapılmıştır.  1902 yılında İstanbullu kuyumcu Zingulli Usta’ya Saat Kulesi’nin som gümüşten ve değerli taşlarla bir maketi yaptırılmış ve 90 cm yüksekliğindeki bu maket, dönemin belediye başkanı Eşref Paşa ile İzmir valisi Kâmil Paşa’nın oğlu Said Paşa tarafından II. Abdülhamid’e takdim edilmiştir. Maket günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi’nde sergilenmektedir.

İzmir Saat Kulesi, zaman içerisinde şehirle öylesine bütünleşmiştir ki kentin simgesi hâline gelmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesinin logosunda onu görürsünüz, kentle ilgili hazırlanan herhangi bir tanıtım dokümanının kapağında onu görürsünüz, şehri anlatan bir video çoğu zaman onunla başlar ya da onunla biter… İzmirli olup da içinde “… Saat Kulesi’nde buluşalım…” ifadesi geçen bir cümle kurmayanımız yoktur… Kısacası Saat Kulesi, İzmir’dir…