Kordon’u, Batılı anlamda bir kamusal alan olarak kabul etmek mümkündür. Bu kamusallığın içerisinde eğlence mekânları da önemli bir yere sahip olmuştur. Dönemin İzmir ticaret hayatında yer alan ve çoğunluğu Avrupalı olan iş insanları ile şehrin önemli simaları, mesai bitimini takip eden akşam saatlerinde, Kordon’da yer alan kafe, kulüp, birahane gibi eğlence mekânlarında vakit geçirmişlerdir. İzmir’i ziyaret edenler Kordon’daki eğlence mekânlarının Avrupa’daki benzerlerinden aşağı kalmadığını ifade etmişlerdir. Hatta bu ziyaretçilerden bazıları dönemin Kordon boyunu, “Küçük Paris” şeklinde tasvir etmişlerdir.
Kordon boyunda çok sayıda eğlence mekânı bulunmakla birlikte, bazıları sundukları hizmet kalitesi ve binalarının mimarisiyle öne çıkmıştır. Bu kapsamda ilk akla gelen yer, Sporting Club isimli mekândır. Görkemli mimarisi ve dış cephesi ile Kordon’un en dikkat çekici binaları arasında yer alan Sporting Club, üyelik sistemine göre çalışmaktaydı. Şehrin ileri gelenlerinin üye olduğu ve yeni üyelerin ancak referansla kabul edildiği kulüp, bir zamanlar İzmir’in en seçkin ve kaliteli eğlence mekânıydı.

Elhamra Birahanesi (Alambra Brasserie), dönemin bir diğer önemli eğlence mekânıydı. İki katlı olan yapı, 1886 yılında inşa edilmiştir. Sunduğu kaliteli hizmetin yanı sıra, bulunduğu konum itibarıyla tramvayla erişilebilir ve iş yerlerinin gürültüsünden uzak olması da burayı tercih edilen bir mekân yapmıştır. Mekânın bulunduğu yerin ilginç bir özelliği daha vardır. Hz. İsa’nın doğum ve vaftiz ediliş yıldönümlerinde gerçekleştirilen haçın suya atılarak çıkarılması töreni, her yıl ocak ayında, Elhamra Brasserie’nin önünde yapılmış olmasıdır.
Büyük İzmir Yangını’nda diğer binalarla birlikte eğlence mekânlarının da büyük bir bölümü yanmış ve yıkılmıştır. Devam eden süreçte Avrupalıların şehri terk etmesiyle birlikte, onlara ait eğlence kültürü de sona ermiştir.