Levant’ın Başkenti İzmir

Tiyatrolar ve Sinemalar

Ticaret geliştikçe İzmir’de yerleşik Avrupalı tüccar sayısı da her geçen gün artmış ve zamanla şehir, Avrupa’dan gelen hatrı sayılır bir nüfusa ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Dönemin kayıtlarına göre 20. yüzyıl başlarında şehirde, 50 bin ila 70 bin arasında yabancı yaşamaktaydı. Bu durumun doğal bir neticesi, şehrin Batı kültürü ve sanatı ile tanışması olmuştur.

Tiyatro tarihi alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Metin And’ın verdiği bilgiye göre, tiyatro İstanbul’dan önce İzmir’e gelmiş ve ilk tiyatro oyunu da 17. yüzyılın ikinci yarısında Fransız konsolosluk binasında sahnelenmiştir. 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şehirde, tiyatro ve diğer temsiller için yapılmış salonların olduğu bilinmektedir.

Teknolojinin ilerlemesi ticaretin hızını artırdığı gibi toplumlar arasındaki kültür alışverişini de hızlandırmıştır. Özellikle 19. yüzyılın ortalarından itibaren İzmir merkezli Batı Anadolu ticaretinin hacmindeki artışın ve buna bağlı olarak Avrupalı tüccarların elde ettiği zenginliğin yansımaları, Kordon boyunun oluşumuyla birlikte bu bölgede inşa edilen tiyatro ve sinema salonları üzerinden izlenebilir. Bu salonlar sayesinde tiyatro, opera ve sinema gibi Batılı sanat dallarının yaygınlık kazanması ve Avrupa’dan düzenli şekilde turnelerin şehre gelmeye başlaması, hem İzmirlilerin bu sanatlara rağbet ettiğini hem de kültür alışverişinin dinamizmini göstermektedir.

İki katlı olmasına rağmen Kordon’daki en yüksek binalardan biri olan Smyrna Tiyatrosu, ön cephesindeki Antik Yunan’dan esinlenmiş süslemeleri ve kabartmaları ile oldukça dikkat çekici bir görünüme sahiptir. 784 seyirci kapasitesine sahip olan tiyatro binası, 1922’deki Büyük İzmir Yangını’nda yıkılmıştır. Bunun dışında eğlence mekânı olarak bilinen Sporting Club, Elhamra Brasserie gibi yerlerin açık alanlarında ya da salonlarında da tiyatro temsilleri yapılmıştır.

Dünyada ilk sinema filmi, 1895 yılında Paris’te gösterilmiştir. İzmir’de ise ilk sinema gösterimi, 1896 yılında gerçekleşmiştir. Sinemanın bir yıl içinde dünyanın diğer ucundan İzmir’e gelmiş olması, dönemin dinamik kültür ve sanat hayatının önemli bir göstergesidir. Sonraki yıllarda Kordon boyundaki birçok kafe ve kulüpte sinema gösterimleri yapılmıştır. Bununla birlikte, Pathé Sineması ismiyle müstakil bir sinema salonu 1909 yılında hizmete girmiştir. Bu sinema salonu, Fransız Pathé kardeşler tarafından kurulan sinema zincirinin İzmir’deki halkasıdır. Aynı yıllarda, Avrupa’nın birçok kentinde ve İstanbul’da da bu isimle sinema salonları açılmıştır.

19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başlarında Avrupa’dan İzmir’e gelen birçok tüccar ve seyyah kaleme aldıkları hatıralarında, Kordon boyundaki ışıltılı ve hareketli sosyal yaşamdan bahseder. O döneme ait efemera malzemeleri de tiyatro ve opera temsillerindeki çeşitliliği ve sinemanın gördüğü ilgiyi gözler önüne serer. Bu yönüyle dönemin Frenk Mahallesi, Avrupa’nın bir parçası, adeta İzmir’deki şubesidir.