Şadırvan(altı) (Niflizade) Camii

Günümüzde Kemeraltı Çarşısı içerisinde yer alan Şadırvan(altı) Camii, 17. yüzyıl boyunca inşa edilen diğer camiler gibi denizin kıyısında yer almaktaydı. Fakat zaman içerisinde iç liman bölgesinin dolmasıyla birlikte denizle irtibatı kesilmiştir.

İnşa kitabesi günümüze ulaşmayan caminin ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde inşa kitabesinden hareketle caminin yapım tarihinin 1636-37 yılları olarak belirtmiştir. Kâtip Çelebi’nin Cihannüma isimli eserinde Ulu Camii, Niflizade Camii ve Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Bıyıklıoğlu Camii olarak geçen caminin hangi tarihten itibaren Şadırvan(altı) Camii olarak anılmaya başlandığına dair bir bilgi herhangi bir kaynakta yer almamaktadır.

Şadırvan(altı) Camii, fevkani cami özelliğine sahiptir. Fevkani camiler, bir alt yapı üzerine inşa edilen, yüksek konumlu camiler için kullanılan mimari bir terimdir. Bu tür camilerin alt katında dükkânlar ya da benzeri gelir getiren birimler yer alır. Şadırvan(altı) Cami’nin altında dükkânlar bulunmakta ve bu dükkânlar günümüzde de aktif olarak kullanılmaktadır. 

Camiye adını veren şadırvan oldukça ilgi çekicidir. Sekiz sütün üzerine oturan şadırvanın üzerinde, sekizgen planlı kütüphane ile kare planlı muvakkithane (muvakkitlerin -dünyanın güneş etrafındaki hareketlerine göre vakti ve özellikle de namaz vakitlerini tespit eden uzman- görev yaptıkları bina) yer alır.

Yolunuz Kemeraltı’na düşer ve Kemeraltı’nın dar sokakları sizi Şadırvan(altı) Cami’ne çıkarırsa, mevsimine de denk geldiyseniz oradaki çay ocağının koruk suyunu tatmadan geçmeyin.