İzmir’in tarihinde Köpürülü ailesinin ayrı bir önemi vardır. Osmanlı tarihinde “Köprülüler Dönemi” olarak anılan ve 1656-1683 yıllarını kapsayan bu dönem, devletin gücünü tahkim ettiği bir dönem olarak öne çıkar. Devletin idari, mali ve askerî alanda güçlenmesi, İzmir’e de yansımıştır. Köprülüler Dönemi’nin İzmir’deki ilk yansıması Sancak Kalesi’nin inşası olmuştur. Sancak Kalesi, sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın talimatıyla körfezin en dar bölgesinde inşa edilmiştir. Zira İzmir’de ticaret arttıkça gemilerin vergi ödemeden limandan ayrılmasını önlemek için daha sıkı tedbirlere ihtiyaç duyulmuştur. Bu kale, kentin güvenliğinin sağlanması kadar, vergi gelirlerinin güvence altına alınmasında da önemli bir rol oynamıştır.
Kale sayesinde artan vergi gelirleri, payitahtın İzmir’deki ticaret potansiyelini daha iyi anlamasını sağlamış olmalı ki bunu teyit eden gelişmelerin başında da Büyük ve Küçük Vezir Hanların inşa edilmesi yer almaktadır.
İzmir’in en görkemli han yapısı olan Büyük Vezir Hanı, inşasının tamamlanıp hizmet vermeye başladığı 1675 yılından, Büyük İzmir Yangını sebebiyle yıkıldığı 1922 yılına kadar ticaret hayatının en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Bugün Hisar Camisi ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin eski hizmet binasının bulunduğu mevkide olan Büyük Vezir Hanı, denize yakın bir konumda inşa edilmiştir. Klasik avlulu Osmanlı hanlarının tipik bir örneği olan Büyük Vezir Hanı, iki katlıdır. İlk katta 52, ikinci katta 54 olmak üzere toplam 106 oda bulunmaktaydı. Öte yandan hanın deniz tarafındaki batı cephesinin 80 metre, doğu cephesinin 76 metre ve diğer cephelerinin 70 metre olduğu düşünülürse ne kadar ihtişamlı bir yapı olduğu anlaşılabilir. Böylesine büyük bir hanın inşa edilmesi, dönemin İzmir’deki ticaret hacminin büyüklüğünü göstermesi açısından önemlidir.
Her bir odası aynı büyüklükte ve kubbeli olan han, simetrik bir mimari tasarıma sahiptir. Ayrıca ön cephesinde 20 dükkâna ev sahipliği yapan Büyük Vezir Hanı, denizle doğrudan bağlantılı olduğu ilk 150 yıl boyunca deve kervanlarına hizmet etmiştir. Zamanla kıyıdan uzaklaştıkça hanın da işlevi değişmeye başlamış, önceleri konaklama ve depolama için kullanılan odalar, daha sonra büro/ofis olarak kullanılmaya başlanmıştır. Dolayısıyla zaman içerisinde, geleneksel han yapısından erken dönem modern iş merkezine doğru bir dönüşüm yaşanmıştır.
Küçük Vezir Hanı’nın yapımına, Büyük Vezir Hanı’nın inşasının tamamlandığı 1675 yılında başlanmış ve han 1678 yılında hizmete açılmıştır. Küçük Vezir Hanı da büyüğü gibi Hisar Camisi civarında bulunmaktadır. İki hanın arasındaysa Küpecioğlu Hanı vardır. Büyük Vezir Hanı kare formda tasarlanmışken Küçük Vezir Hanı bozuk dikdörtgen formundadır. İlk katta 17, ikinci katta 18 olmak üzere toplam 35 odası bulunmaktaydı. Büyük Vezir Hanı gibi denizle bağlantısı olduğu dönem boyunca kervanlara hizmet veren Küçük Vezir Hanı, kıyıdan uzaklaştıkça bölgedeki diğer hanlar gibi çeşitli meslek grupları tarafından büro/ofis amaçlı olarak kullanılmaya başlanmış ve zaman içerisinde iş merkezine dönüşmüştür. 1922 yılındaki Büyük İzmir Yangını’nda bölgedeki diğer hanlarla birlikte yanmıştır.