İzmirlilerin ve İzmir’e yolu düşenlerin ilk yaptıkları işlerden biri, Kızlarağası Hanı’na uğrayıp avlusunda Türk kahvesi içmektir. Kapısından girildiği andan itibaren insanı başka dünyaya götüren Kızlarağası Hanı, İzmir’le ve Kemeraltı’yla özdeşleşmiş, kent kimliğinin simgesi olan mekânların başında gelir.
Kızlarağası Hanı, 1717-1746 yılları arasında Topkapı Sarayı’nda darüssade ağası (harem ağası/kızlarağası) olarak görev yapan Hacı Beşir Ağa tarafından yaptırılmış ve 1745 yılında hizmete açılmıştır. İlk zamanlar Hacı Beşir Hanı olarak anılan han, zaman içerisinde banisinin unvanıyla Kızlarağası Hanı olarak anılmaya başlamıştır.
Hisar Cami’sine bitişik ve Liman Kalesi’ne oldukça yakın bir konumda yerde olan hanın ilk zamanlarda denize kıyısı vardı ve iç limana giren gemiler hanın iskelesi sayesinde yüklerini doğrudan hana indirebiliyordu. Aynı şekilde uzun mesafeler kat ederek buraya ulaşan kervanlar da getirdikleri malları doğrudan iskeleden gemilere yükleyebiliyordu. Bu konumuyla Kızlarağası Hanı, kısa sürede bölgedeki en çok tercih edilen hanlardan biri olmuş ve ticaret hacmi sürekli artış göstermiştir.
Kare formunda ve klasik han mimarisinin tipik bir örneği olan Kızlarağası Hanı, birçok uzun mesafe hanı gibi iki katlıydı ve toplam 258 odası vardı. Günümüzde Türk kahvesi içilen avlusunda bir zamanlar şadırvan ve mescit bulunuyordu. İç limanın dolmasıyla birlikte denizle bağlantısı kesilen han, bölgedeki diğer hanlar gibi aracılar, acenteler ve komisyoncular tarafından büro/ofis olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ticaretin niteliğinin değişmesiyle birlikte bu işlevini de kaybeden han, 20. yüzyılda bakırcı, dökmeci, tornacı ve yorgancı gibi esnaflara ev sahipliği yapmıştır.
Yıllar içerisinde meydana gelen büyük depremlerde ayakta kalmayı başaran Kızlarağası Hanı’nda 1993 yılında büyük ölçekli bir yenileme çalışması başlatılmıştır. Öncesinde oldukça harap ve bakımsız bir hâlde bulunan han, adeta yeniden inşa edilmiş ve 1995 yılında kapılarını tekrar açmıştır. Günümüzde büyük ölçüde turistlere hitap eden hediyelik eşyalar satan iş yerlerine ev sahipliği yapmaktadır. Çevresindeki birçok tarihî hanın yıkılışını gören Kızlarağası Hanı, bir yönüyle hüzünlü ama her gün binlerce insanın ziyaretiyle İzmir’e hala hizmet ediyor olmanın mutluğuyla hayatını sürdürmektedir.