Skip to main content

Asklepion

Bergama 3B İnteraktif Modeller

Sanal Gezi

 

DİKKAT!

Işığa duyarlı epilepsi:
Geçmişte epilepsi ya da nöbet geçirdiyseniz kullanmadan önce doktora danışın. Belirli şekiller ya da titreşimler daha önce nöbet geçirmemiş kişilerin nöbet geçirmesine neden olabilir.

 

  • Tam Ekran
  • Önbelleği Temizle


Asklepion


Bergama’da, döneminde dünyanın en ünlü üç sağlık merkezinden birisi olan Asklepion’un varlığı M.Ö. 4. yüzyıldan beri bilinmektedir. Dünyanın her yerinden genellikle felç, göğüs hastalığı, mide ağrısı, kırık-çıkık, körlük, sağırlık, özellikle de psikolojik rahatsızlığı olan hastaların geldiği ve ücretsiz bakıldığı Asklepion’da, temizlik, arınma, merhem, ot ilaçları, süte karıştırılan aperetler ve küçük operasyonlarla hastalar tedavi edilmektedir. Ayrıca, egzersiz, spor, tiyatro, müzik, banyo, çamur banyosu, güneşlenme, kitap okuma, soğukta gezinti, sıcakta ter atma gibi alternatif yöntemler kullanılır, akıl hastaları uyku odalarında izlenerek gördükleri rüyalar anlattırılır, depresyon sebebi anlaşılırdı. Şimdiki psikoterapi, yani telkinle tedavi uygulanır, hastanın güveni, yaşama bağlılığı, cesareti yeniden kazandırılırdı.
Hastanenin girişi, üzerinde ”Buraya ölüm giremez” yazılı Viran Kapı’dan yapılmaktadır. Hastalar, Viran Kapı’dan kabul edilmekte, Asklepiad denilen hekimler tarafından muayene edilmekte, ölümcül hastalar içeriye alınmamaktadır. Tanısı konulan ve tedavi edilecek hastalar 820 metre uzunluğundaki, 500 kadar sütun bulunan kutsal yoldan geçirilerek girişe, 120×90 metre boyutundaki Asklepion’a ulaştırılmaktadır. Küçük bir merdivenden, yılanlı sütunun bulunduğu ”küçük alan”a inilmektedir. Küçük alan, 4 mermer sütun üzerinde kurulan anıtsal geçiş yerine (propylon) bağlanmaktadır. Propylon’un sağında hastalıkların kovucusu, doğumların koruyucusu olan tanrıça Artemis’in adını taşıyan bölüm yer almakta, onun da sağında yaklaşık 17×19 metre boyutlarındaki, tabanı renkli mermerlerle döşeli kütüphane bulunmaktadır. Kütüphanenin iki kapısından diğeri, tiyatroya kadar 128 metre uzunluğunda, İyon stili 45 sütunlu kuzey koridoruna açılmaktadır. Kuzey korudorunun batı ucunda yer alan, sahne arkası üç katlı ve beş kapıyı bir yapı olan 3500 kişilik hastane tiyatrosu, yarım daire biçimli çukura oturtulmuştur. (Aydın, 2003, s.148-153)

Asklepios Tapınağı

Hellenistik Döneme ait Asklepios tapınağı, İon düzenindedir. Tapınağın çevresine tedavi salonları kurulmuştur. Kutsal su için taş çeşme ve havuz yapılmıştır. Tapınak adna bir üç ayaklı kazan adananmıştır. Kazanın üç ayağı da birer altın figür bezenmiştir: Asklepios, Hiye (sağlık), Telesphoros figürü (iyileşme) bulunmaktadır. Adak, Asklepios heykelinin sağ elinin altına yerleştirilmiştir. (Anonim)

Stoalar

Kutsal alan, kuzey, batı ve güney yanlarında stoalar ile çevrelenmiştir. En iyi korunan stoa, İon düzenindeki kuzey stoadır. Sadece, kütüphane tarafındaki sütunlar depremde yıkılmış ve yerlerine kompozit başlıklı sütunlar yerleştirilmiştir. Batı stoa, 120 metre uzunluğunda ve dor düzeninde inşa edilmiştir. Güney stoa ise iyi bir biçimde korunmamıştır. (Anonim)

Tiyatro

Tiyatro, kuzey stoanın batı ucunda, bulunmaktadır. Roma dönemine tarihlenen tiyatro, yarım daire biçimindedir. İzleyicilerin oturdukları kademeli bölüm, merdivenler ile dikeyleme üçgen biçimli beş alana ve diazoma ile yataylamasına ikiye bölünmüştür. Yapı 3500 kişiliktir. Araştırmacılara göre, sahne üç katlıdır. Alandaki bir yazıt, tiyatronun Asklepios ile Athena Hiye’ye adandığını belirtmektedir. (Anonim)

Zeus Asklepios Tapınağı

Yapı, günümüze kadar korunmamıştır. Hristiyanların, Zeus-Asklepios kutsal alanının kilise haline getirdiği düşünülmektedir. Araştırmacılara göre, yuvarlak mabedin kalıntılarında bulunan bir altar, ambon ve friz parçası, Hristiyanların ibadetlerini burada yaptıklarını göstermektedir. Ayrıca, alandaki vaftiz binası olarak tanımlanan yapının, Hristiyanlar tarafından vaftiz işlemlerini gerçekleştirmek için kullandığı öne sürülmektedir. (Anonim)