Sulu Han, hanlar bölgesinde yer almaktadır ve 17. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Bu şekilde isimlendirilmesinin sebebi olarak iki ihtimalden söz edilir. Birincisi hanın ana giriş kapısı önünde yer alan geniş bir açık alandan akıp giden ve iç limana dökülen bir derenin varlığıdır. İkincisi ise antik dönemden kalan su kanallarından birinin buradan geçmesi ve bundan ötürü sözü edilen geniş alanda bir meydan çeşmesinin oluşmasıdır.
İnşa edildiği parselin konumundan ötürü L şeklinde bir forma sahip olan han, tek katlı olup yaklaşık 70 metre derinliğe sahiptir. İlk dönemlerinde bölgedeki diğer hanlar gibi uzun mesafe kervanlarına hizmet veren han, zaman içerisinde kervan taşımacılığının ortadan kalkmasıyla paralel bir şekilde farklı amaçlar için kullanılmıştır. Bu kapsamda, odalarının büyük bir kısmı, bölgede 19. yüzyılın ortalarından itibaren gelişen giyim ve kumaş sektörüne yönelik dikim ve boyama atölyesi, bir kısmı da ticarete yönelik olarak büro/ofis amaçlı kullanılmıştır.
Günümüze kadar yapılan birçok müdahale neticesinde, orijinal mimari formunu büyük ölçüde yitirmiş olan Sulu Han, bugün modern kent hayatı içinde çeşitli dükkânlara ev sahipliği yaparak yaşamını sürdürmekte ve restore edilerek itibarı iade edilmiş diğer tarihî İzmir hanları gibi sıranın kendisine gelmesini beklemektedir.