Aydınoğlu Mehmet Bey Camii
Aydınoğlu Mehmed Bey döneminde H.712 / M.1312-13 yıllarında yaptırılmıştır. Ulu Camii, külliye yapısının içinde yer almaktadır. Bugün türbe ayaktadır fakat medreseden hiçbir iz kalmamıştır. Bu alan bugün şehrin merkezini oluşturmaktadır. Kare planlı bir yapısı vardır. Mihrabın bulunduğu duvara kuzey-güney yönünde uzanan beş sahına bölünmüştür. Sahınlardan ortadaki diğerlerine göre daha geniş ve yüksek olarak yapılmıştır. Mihrabın önü kare bir alana dönüştürülmüş ve üstü kubbe ile örtülmüştür. Kuzey ve doğu cephelerinin ortasında iki tane giriş bulunmaktadır.
Evliya Çelebi’nin kaydına göre, batı cephesinde üçüncü bir kapının yer aldığı kaydedilmiştir. Kuzey, güney ve doğu cephelerinde üst seviye pencereleri dört tanedir. Pencere sayısı batı cephesinde sekize çıkmıştır. Bütün bunlardan batı cephesinin sürekli onarım geçirdiğini düşünülebilir. Kuzey cephe önünde 1944 yılına kadar son cemaat yeri olduğu bilinmektedir. Caminin üzeri çift eğimli kurşun kaplı sivri çatıyla örtülüdür. Kuzey ve batı cepheleri, moloz taş – tuğla karışımı malzeme, güney ve doğu cepheleri ise daha özenli iri mermer bloklarla inşa edilmiştir. Doğu cephede alttan yaklaşık iki metre yüksekliğe kadar olan kısım, moloz taş ve yer yer tuğla duvar örgüsüne sahiptir. Cephelerinde tamamında ara ara devşirme malzeme görülmektedir. Camiinin güneydoğu köşesinde, doğu cepheye paralel yerleştirilmiş, taştan yontulmuş, devşirme bir aslan heykeli vardır. Doğu cephesi üzerindeki girişe, dört basamaklı bir merdivenle ulaşılmaktadır. Girişin cephe boyunca yükseldiği görülmektedir, üzeri ahşap bir sundurma ile örtülüdür. Batı cephesinin köşesinde bir minare yerleştirilmiştir. Kaidesi düzgün kesme taşlarla örülmüştür. Bu kısımdan hemen sonra silindirik gövde üzerinde, kırmızı tuğla ve firuze renkli sırlı tuğlalarla oluşturulmuş, üç değişik bölüm halinde düzenlenmiş bir süsleme görülmektedir. Alttan başlayarak ilk kısımda, firuze sırlı tuğlalarla, kırmızı renkli tuğlalar, dönüşümlü olarak zikzak şekilli yerleştirilmiştir. Buradan firuze renkli çinilerle bir bilezik oluşturarak ikinci bölüme geçilir, yine aynı tarz malzeme kullanılarak, baklava dilimli motifler elde edilmiş olduğu görülür. Bu süsleme şerefenin altına kadar devam etmiş, petek kısmı ise, yatay zikzak motiflerle süslenmiştir. Külah kısmı, kurşun kaplıdır. Batı cephesi, güney köşede minarenin gövdesine bağlanmıştır.