Skip to main content

YÜKLENİYOR...

Biliyor muydunuz?

İzmir'in Selçuk ilçesinde bulunan Efes Antik Kenti, Antik Yunan ve Roma dönemlerinde önemli bir liman şehri olarak bilinir.


Selçuk - Efes

X

Selçuk - Efes Hakkında

Selçuk - Efes Tarihçesi

About Selçuk - Efes

Selçuk - Efes History

X

Hypaiapa antik şehrinin yer aldığı bölgede yerleşmenin izleri MÖ 3 binlere kadar takip edilebilir. Birgi yöresi sırasıyla Frig, Lidya, Pers, Bergama ve Roma hâkimiyetinde kaldıktan sonra Bizans idaresine geçti. Bizans’ın elinde savunma amacıyla ovaya bakan yüksek bir mevkide kale-şehir olarak Pyrgion veya Pyrgi (Dioshieron ve Chrisopolis) adlarıyla anıldı. 1193-1199 yıllarında bir metropolitlik merkezine dönüşen Pyrgion, XIII. yüzyıl sonlarında bölgede faaliyet gösteren Menteşe Bey'in damadı Sasa Bey tarafından Bizanslılar tarafından bölgeye gönderilen Katalanların çekilmesinden hemen sonra muhtemelen 1304'te şehir ele geçirildi. Sefere katılan Aydınoğlu Mehmed Bey ise burayı 1307'de ele geçirerek kurduğu beyliğin merkezi yaptı. 1312'de burada bir cami, türbe ve medrese inşa ettirdi; onun hâkimiyetindeki bölge Memleket-i Birgi adıyla anılmaya başlandı. Birgi 1391'e doğru İsa Bey tarafından Osmanlılara terk edildi. Fakat Osmanlıların yenilgiyle ayrıldığı Ankara Savaşı'ndan sonra tekrar Aydınoğulları'nın eline geçmesine rağmen II. Murad döneminde şehir kesin olarak Osmanlı hâkimiyetine girdi.

The traces of the settlement in the region where the ancient city of Hypaipa is located can be traced back to 3 thousand BC. After being under the rule of Phrygian, Lydian, Persian, Bergama and Roman, Birgi region ruled to the Byzantine Empire. It was called Pyrgion or Pyrgi (Dioshieron and Chrisopolis) as a fortress-city on a high position overlooking the plain in the hands of Byzantium. Turning into a metropolitan center in 1193-1199, Pyrgion was probably captured in 1304, after the Catalans who were sent to the region by the Byzantines, by Sasa Bey, the son-in-law of Menteşe Bey, who was active in the region, in the late 13th century. Aydınoğlu Mehmed Bey, who participated in the expedition, captured this place in 1307 and made it the center of the principality he founded. He had a mosque, tomb and madrasah built here in 1312. The region under his rule began to be called Memleket-i Birgi. Birgi was abandoned to the Ottomans by Isa Bey by 1391. However, after the Battle of Ankara, in which the Ottomans were defeated, it fell into the hands of Aydınoğulları again. During the reign of Murad, the city definitely came under Ottoman rule.

Beş yüzyılı aşkın süre Osmanlı egemenliğinde kalan Birgi 1919-1922 yılları arasında Yunan işgali altında kaldı. Birgi’deki yapıların büyük kısmı Yunan Ordusunun çekilmesi sırasında yakılarak tahrip edilmiştir. Birgi'nin tahribattan kurtulan en önemli tarihi eseri Ulucami olarak da bilinen Mehmed Bey Camii ve Türbesi'dir. Türbede Aydınoğlu Mehmed Bey'den başka Umur Bey, İsa Bey ve Sahadır Bey'e ait mezarlar bulunur. Diğer önemli abideleri arasında Evliya Çelebi'nin de bahsettiği Derviş Ağa Camii ile Kurşunlu Camii ve Karaoğlu Camii ayaktadır.

Birgi, which remained under Ottoman rule for more than five centuries, was under Greek occupation between 1919-1922. Most of the structures in Birgi were destroyed by burning during the withdrawal of the Greek Army. The most important historical monument of Birgi that survived the destruction is the Mehmed Bey Mosque and Tomb, also known as the Ulucami. In addition to Aydınoğlu Mehmed Bey, there are graves belonging to Umur Bey, İsa Bey and Sahadır Bey in the tomb. Among the other important monuments, the Derviş Ağa Mosque, which Evliya Çelebi mentioned, as well as the Kurşunlu Mosque and Karaoğlu Mosque are still standing.

Sayfa:  

Page:  

/

Selçuk - Efes Hakkında

Selçuk - Efes Tarihi

About Selçuk - Efes

Selçuk - Efes History

X

Hypaiapa antik şehrinin yer aldığı bölgede yerleşmenin izleri MÖ 3 binlere kadar takip edilebilir. Birgi yöresi sırasıyla Frig, Lidya, Pers, Bergama ve Roma hâkimiyetinde kaldıktan sonra Bizans idaresine geçti. Bizans’ın elinde savunma amacıyla ovaya bakan yüksek bir mevkide kale-şehir olarak Pyrgion veya Pyrgi (Dioshieron ve Chrisopolis) adlarıyla anıldı. 1193-1199 yıllarında bir metropolitlik merkezine dönüşen Pyrgion, XIII. yüzyıl sonlarında bölgede faaliyet gösteren Menteşe Bey'in damadı Sasa Bey tarafından Bizanslılar tarafından bölgeye gönderilen Katalanların çekilmesinden hemen sonra muhtemelen 1304'te şehir ele geçirildi. Sefere katılan Aydınoğlu Mehmed Bey ise burayı 1307'de ele geçirerek kurduğu beyliğin merkezi yaptı. 1312'de burada bir cami, türbe ve medrese inşa ettirdi; onun hâkimiyetindeki bölge Memleket-i Birgi adıyla anılmaya başlandı. Birgi 1391'e doğru İsa Bey tarafından Osmanlılara terk edildi. Fakat Osmanlıların yenilgiyle ayrıldığı Ankara Savaşı'ndan sonra tekrar Aydınoğulları'nın eline geçmesine rağmen II. Murad döneminde şehir kesin olarak Osmanlı hâkimiyetine girdi.

Beş yüzyılı aşkın süre Osmanlı egemenliğinde kalan Birgi 1919-1922 yılları arasında Yunan işgali altında kaldı. Birgi’deki yapıların büyük kısmı Yunan Ordusunun çekilmesi sırasında yakılarak tahrip edilmiştir. Birgi'nin tahribattan kurtulan en önemli tarihi eseri Ulucami olarak da bilinen Mehmed Bey Camii ve Türbesi'dir. Türbede Aydınoğlu Mehmed Bey'den başka Umur Bey, İsa Bey ve Sahadır Bey'e ait mezarlar bulunur. Diğer önemli abideleri arasında Evliya Çelebi'nin de bahsettiği Derviş Ağa Camii ile Kurşunlu Camii ve Karaoğlu Camii ayaktadır.

The traces of the settlement in the region where the ancient city of Hypaipa is located can be traced back to 3 thousand BC. After being under the rule of Phrygian, Lydian, Persian, Bergama and Roman, Birgi region ruled to the Byzantine Empire. It was called Pyrgion or Pyrgi (Dioshieron and Chrisopolis) as a fortress-city on a high position overlooking the plain in the hands of Byzantium. Turning into a metropolitan center in 1193-1199, Pyrgion was probably captured in 1304, after the Catalans who were sent to the region by the Byzantines, by Sasa Bey, the son-in-law of Menteşe Bey, who was active in the region, in the late 13th century. Aydınoğlu Mehmed Bey, who participated in the expedition, captured this place in 1307 and made it the center of the principality he founded. He had a mosque, tomb and madrasah built here in 1312. The region under his rule began to be called Memleket-i Birgi. Birgi was abandoned to the Ottomans by Isa Bey by 1391. However, after the Battle of Ankara, in which the Ottomans were defeated, it fell into the hands of Aydınoğulları again. During the reign of Murad, the city definitely came under Ottoman rule.

Birgi, which remained under Ottoman rule for more than five centuries, was under Greek occupation between 1919-1922. Most of the structures in Birgi were destroyed by burning during the withdrawal of the Greek Army. The most important historical monument of Birgi that survived the destruction is the Mehmed Bey Mosque and Tomb, also known as the Ulucami. In addition to Aydınoğlu Mehmed Bey, there are graves belonging to Umur Bey, İsa Bey and Sahadır Bey in the tomb. Among the other important monuments, the Derviş Ağa Mosque, which Evliya Çelebi mentioned, as well as the Kurşunlu Mosque and Karaoğlu Mosque are still standing.