Kemeraltı Hakkında
Kemeraltı Tarihçesi
Dünyanın en büyük açık hava çarşılarından biri olan Kemeraltı, yüzlerce yıldır İzmir'in en önemli simgelerinden biri olmaya devam etmektedir. Antik Çağ'dan bu yana ticaret alanı olarak belirlenmiş olan bölge, İzmir'in bir Osmanlı kenti olarak yükselişinde çok önemli bir paya sahiptir. Hanlar, bedestenler, arastalar, camiler, sinagoglar, depolar, oteller, çeşmeler, kahvehaneler, lokantalar, her türlü üretimin yapıldığı atölyeler Kemeraltı'nda karmaşık ve renkli bir doku oluşturuyordu.
15. yüzyılda Osmanlı egemenliğine girdiğinde küçük bir kasaba büyüklüğünde olan İzmir, 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Akdeniz ticaretinde değişen dengelerin de yardımıyla, Doğu ürünlerinin Avrupa pazarına ihraç edildiği önemli bir liman kentine dönüşmüştür. Fransız ve İngilizlerin Osmanlı'dan aldıkları imtiyazlar sayesinde artan liman ticareti, İzmir'e olan ilginin de artmasına sebep olur. Bu dönemde yerleşim alanları Kadifekale ve eteklerinde yer alan mahallelerdeyken, ticaret bölgesi iç limanın çevresinde yoğunlaşmıştır. 17. yüzyıla girilirken Avrupa konsolosluklarının Sakız Adası'ndan İzmir'e taşınmasıyla İzmir'in nüfusu da hızla artmaya başlamıştır. Osmanlı topraklarından gelen Rum, Ermeni ve Yahudi yerleşimcilere, Avrupa’nın her ülkesinden tüccarlar katılmış, İzmir kozmopolit bir yapıya bürünmüştür.
İzmir 17. yüzyıldan itibaren sadece Doğu’dan gelen malların Avrupa’ya gönderildiği bir istasyon olmaktan çıkmış, art alanındaki verimli topraklarda yetişen meyve, sebze ve tahıl gibi gıdaların yanı sıra, pamuk, tütün, üzüm, zeytinyağı gibi endüstriyel ürünlerin yetiştirildiği bir merkeze dönüşmüştür. Doğu ile Batı arasındaki ticarette kilit nokta olma özelliğini pekiştirerek girdiği 18. yüzyılda İzmir, artık Doğu Akdeniz'in en önemli liman kentlerinden biri haline gelmiştir.
18. Yüzyılda Kemeraltı
Nüfusu hızla artan ve yeni gelenlerin milliyetlerine göre kendi mahallelerine yerleştikleri İzmir'de, ortak kamusal alan Kemeraltı'ydı. İzmirliler tüm çarşı alışverişini Kemeraltı'nda yapıyor, İzmir'den ihraç edilen mallar buradaki limandan gemilere yükleniyor, kente gelen yabancılar ve mevsimlik işçiler buradaki hanlarda konaklıyor, İzmirlilerin büyük kısmı da burada çalışıyordu. Kentin ve ticaretin ihtiyaçlarına göre şekillenen çok sayıda yapı, Kemeraltı'nın dar sokaklarında dizilmişlerdi.